Amazon Türkiye’de Nasıl Satış Yapılır? Mağaza Nasıl Açılır?
Bireysel bir satıcı iseniz Amazon Türkiye bir kaç ay önce sadece şirket olarak başvuru kabul ediyordu amazon. Sisteme ciddi, detaylı evrakları yüklemenizi istiyorlardı ve bu şekilde başvuru yapmanızı istiyorlardı. Fakat işler hızlanınca bireysel olarak mağaza açan kullanıcıların da gelmeye başladıkları görüldü. Teknik olarak şu anda mağaza açabiliyorsunuz Gittigidiyor’da olduğu gibi. Fakat Türkiye’de bir mal satıp kara yolu ile malı gönderebilmek için irsaliyeli fatura olması gerekiyor. İrsaliyeli fatura kesebilmeniz için ise en kötü ihtimal ile bir şahıs şirketi olmanız gerekiyor. Bunun en kolay yolu bir şahıs şirketi açmak. Eğer Amazon’da satış yapmaya niyetiniz varsa mağaza açabilirsiniz ama şirket olmadığınız için mağaza açsanız bile aslında hatalı, eksik bir gönderi yapmış olursunuz. Başınıza istenmeyen durumlar gelebilir.
Amazon Türkiye’de mağaza açmak ücretli değil. Ürün listeleme ücreti Amazon Türkiye’de yoktur.
Her kategoride satış yapamıyoruz. Tekstil, ayakkabı, beyaz eşya, mobilya bunlar halen yok. Teknik olarak ürünleri gönderebiliyorsunuz. Fakat “satış şu anda mevcut değil” şeklinde bir not oluyor ürünlerin yanında. Yani satışa açık değil. Siz gönderiyorsunuz içerisinde belirli bir data oluşuyor fakat satın alamıyorsunuz bunları. Aynı şekilde gıda ürünleri vs. de yok şu anda.
Ürün açmak için en gerekli şey GTIN kodu. Amazon’da satış yapabilmek için en gerekli şey GTIN ürün kodudur. 13 hanelik bir barkod kullanıyor olmanız gerekiyor. 12 haneli olanlar yani UPC olanlar kullanılmamalıdır. Çünkü bu 12 hanelik kodlar sadece Kuzey Amerika’da geçerli olan barkodlar. Sizin aslında Kuzey Amerika haricindeki bölgelerde geçerli olan 13 haneli bir barkod kullanıyor olmanız lazım. GTIN 13 diye geçer borsalar birliğinden temin edebilirsiniz, ürünleri ithal ettiğiniz tedarikçiden bunu temin edebilirsiniz. O barkod olmadığı zaman ürünün satışı açılmıyor. Barkod olması, doğru barkod olması en can alıcı noktalarındandır. Yoksa ürününüzü terlik olarak girersiniz ayakkabı olarak çıkar.
Diyelim kategorileri hallettik, ürünümüzü de yayına aldık bir şekilde GTIN tutturduk, satış da yaptık müşteri geldi. Komisyon oranları değişmedi. Komisyon oranları elektronik için %6, diğer kategoriler için %10 olarak belirlenmiştir.
Paranız 14 gün (artı eksi 5 iş günü fark ile düşünülebilir) içerisinde yatıyor.
Amazon’un dünyadaki en öne çıktığı konu ürünlerin son müşteriye kadar ulaşması. Amazon bu noktada MNG ve AGT kargo ile yaptıkları bir anlaşma var. 2 tip teslimat opsiyonu sunuyorlar. Standart teslimat ve Express teslimat. Standart teslimatta bir kota var. Yani şartlı gönderi gibi düşünebilirsiniz. 100 TL’ye kadar 4.90 TL. 100 TL’den sonra ücretsizdir. Tabi standart teslimatın gönderi süresi biraz daha uzun. Büyük şehirlerde 2-3 iş günü, biraz daha kırsal bölgelerde 7 güne kadar uzuyor. Express teslimat 1-2 iş günü içerisinde gönderi yapıyor. Fakat bunu belirli bir bölgede yapıyor. Orada da tutardan bonus olarak 7.90 TL gönderi başına. Bursa gibi yerlerde dağıtıma çıktığından itibaren 1 gün olarak belirtiyorlar. Diğer şehirlerde de var 2-3 iş günü olarak fakat Express teslimat kırsal kesimde mevcut değil şu anda.
Ben bu işe girmek istemiyorum, sadece Amazona mal göndermek istiyorum, Amazon benim yerime bunu satsın sistemine alışık olanlar varsa eğer yurt dışına ürünlerini gönderen Amerika’ya vs. Türkiye’de şu anda mümkün değil bu.Amazonun eksik olduğu konulardan birisi ürün açılışı. Hepsiburada’da olduğu gibi biraz mağaza sahiplerini biraz zorlayıcı bir yapıları var. Bu anlamda bir entegratör firma üzerinden ürün gönderimi yapmak daha pratik. Bunu değerlendirmenizi tavsiye ederim. Hesap Co uygulaması tüm ortak pazar yerlerini bir araya getiren özel bir entegrasyon yazılımıdır, hep ön muhasebenizi burada tutabilir, hem de siparişlerinizi tek yerden yönetebilirsiniz.
Amazon Türkiye’yi sadece E-ticaret sitesi olarak düşünmemek lazım. Çünkü Amazon bugün kendi ürünlerini de artık üreten belli kategorilerde hatta kendi ürünleri çok bilinen markalardan o konuda yıllardan beri pazarlama yapan firmalardan daha fazla satış adetleri alan bir firmadan bahsediyoruz. Yani bu şu demek.. Yakın zamana kadar Türkiye’de de halen devam eden mesela Tesco Türkiye’ye geldiğinde bir eko sistem ile birlikte geldi. Burada hani Carrefour, Migros gibi değil Migros sütü Carrefour peynirinden bahsetmiyorum. Tost makinesinden bebek arabasına kadar bir çok ürünü ürettiren 3. Partilere yani dış üreticilere ürettirip üzerine kendi markasını basan bir market zinciri gibi Tesco. Amazon’da biraz bu şekilde.
Yani bu güne kadar e-ticarete mesafeli olan kişiler bile, firmalar bile eğer Amazon ağırlığını koyarsa ve niyeti ciddiyse Türkiye ile ilgili kısa bir süre içerisinde e-ticarete girmek zorunda kalacaklar. Çünkü Türkiye’de bir tedarikçinin, esnafın yaşadığı en büyük problem. Komisyon oranları yüksek, kargo maliyetleri yüksek, operasyonel bir yük var üzerinde karmaşık bir durum var. Amazon bunların her birini çözmek için bir çok çözüm üreten ve çözmüş, bu konu ile ilgili yatırım yapan bir firma bu. Amazon bu konuda ayrı girişim üreten bir firma. Amazon bir ülkedeki orta alt micro seviyedeki kobilerin bulunduğu segmenti olumlu yönde etkilemiş bir firma çünkü bu sürtünmeyi engellemiş bir firma.
Esnafın e-ticarete açılmasını açmış büyük firmalara odaklanmamış, küçük üreticilerin hızlı bir şekilde online’a taşımalarını sağlamış, alt yapı vermiş. Bunu sadece dünyanın en çok ticari olarak işlerinin zor olarak yapıldığı ülkelerde Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya. Bunlar ticaretin son 500 yıldan beri büyük firmalar tarafından yapılan, küçük üreticiyi, küçük satıcıyı, küçük esnafı piyasayı çıkarmış ve milyonerler yaratmış olan bir firmadır Amazon. Doygun ekonomileri aslında bozmuş oradaki yapıları değiştirmiş olan bir firma.
Yani bugün artık Amerika kocaman vitrinler haline geldi. Amazon yüzünden ve ya Amazon’un başlattığı ekosistem sayesinde. Bugün Amerikalı bir sürü hayalet alışveriş merkezi var diğerleri de artık daha çok eğlence için zaman geçirdikleri insanların, kesinlikle alışveriş yapmadıkları, ürünleri sadece dokundukları, baktıkları belki demo olarak kullandıkları yerler haline geliyor.
Türkiye’deki ekosistemi düşününce Anadolu’da birçok alışveriş merkezleri var halen yapılmaya devam ediyor. Yani yarın bir gün ne gibi değişikliklere sebep olabileceğini biraz hayal ederek bakmak lazım bu işe. Yani Amerika’da bugün gittiğinizde bir çok evin kapısında Amazon kolisi görürsünüz. Yani kimse gidip dükkanlardan bir şeyler almıyor.
Dükkanda gidiyor ürünü görüyor elliyor, dokunuyor, giyiyor belki. Fakat Amazondan alıyor ürünü. Amazon’un kendi platformları var. O platformlar üzerinde alışveriş yapabiliyorsunuz. O platformlar üzerinden Amazona bağlanabiliyorsunuz müzik dinleyebiliyorsunuz, seçtiğiniz radyoyu takip edebiliyorsunuz, kargo işlemini ona verebiliyorsunuz, server, hosting hizmetini ondan alabiliyorsunuz.
Yaklaşık 150 milyar dolarlık bir site. Herkesin çok desteklediği olabilir. Fakat yetişmiş insanı yok bu konu ile ilgili aslında bu işin nasıl yapılması gerektiğiyle ilgili bir yetişmiş kaynak yok. Hadi yapalım dediğiniz zaman kimse yok ortada. Amazon dediğimiz gibi parlak bir giriş olmadı şimdi Türkiye’ye girişi. Biz pazarda ciddiyiz çünkü burası kocaman bir Pazar. Avrupa’da en fazla istikbal vaat eden pazarlardan bir tanesi, biz buraya yatırım yapacağız, her şeyi yapacağız diye bir karar verip buraya yatırım yapıldığı noktada bu gün e-ihracat konusunda yaşanan bütün sorunları minimize edecek olan bir firma söyleyin denilse Amazon akla gelir. Amazon’un olayı zaten operasyon.
Amerika’daki bu işin döngüsü şudur: Amazon’da mağaza açarsınız, orada bir müşteri sayısı çoğalır. Ondan sonra kendi satış kanallarınızı açarsınız. Bir noktada kendi sitenizi açarsınız. Ama önce olay Amazon’da başlar. Türkiye’de tam tersi. Yani E-ticaret’e gireceğim diyenler önce bir site açayım diyor. O siteyi açma N11’de, Gittigidiyor’da, Hepsiburada’da bir mağaza aç. Orada başla ürününü gör, performansını gör, satabiliyor musun satamıyor musun. Ondan sonra zaten site mağaza arkasından geliyor, o talep geliyor. Bu nedenden dolayı kendi sitenizi açıp satış yapmaya çalışmak yerine zaten kurulu bir sanal pazar sitesinden ürünlerinizi satarsanız hem tanınırsınız hem müşteri sayınız artar hem de kazançlı çıkarsınız.