Neden Gittigidiyor?
Çünkü Gittigidiyor 7.5 milyon kayıtlı kullanıcıya sahip ve her geçen gün artıyor. Her ay 10 milyon tekil ziyaretçiye sahip olan Gittigidiyor. En büyük büyük pazar yerlerinden biridir yaklaşık 4 milyon tane ürün satıştadır. Gittigidiyor 2001 den günümüze kadar kendini çok geliştirip ilerledi ciddi cirolara ulaştı. Bildiğiniz gibi Gittigidiyor içerdeki satışlardan komisyon alıyor. 2007 yılında dünyanın en büyük pazaryeri olan Ebay tarafından bi kısmı alındı, 2011 mayısında da Ebay geri kalan hisseleri de alarak Gittigidiyorun tam sahibi oldu. Ebay herşeyden önce sanalpazar yerinin mucididir.
Bunu Ebay icat etti. 1995 te kuruldu ve 43 ülkede faaliyet gösteriyor. Türkiye’de de Gittigidiyoru satın alarak faaliyet göstermeye başladı.
Gittigidiyor devasa bir pazaryeri içeride kayıtlı çok ciddi bir müşteri potansiyeli var sizlerde bu müşteri potansiyelinden yararlanabilirisiniz. Ayrıca Gittigidiyor 0 risk sistemi ile satıcı ile alıcının alışverişini tamamen güvenli hale getiriyor. Ben bir ürün sattığım zaman alan kişi parayı Gittigidiyor’a ödüyor, Gittigidiyor bu parayı havuzunda tutuyor benim gönderdiğim ürün alıcının elinize problemsiz eksiksiz geçtiği zaman. Siz ürün tamam, güzel istediğim gibi onay veriyorum dedikten sonra Gittigidiyor tarafından bana ödeniyor buna ‘‘0 risk’’ sistemi deniyor. Satıcı size ürünü düzgün gönderirse, ayıplı gönderirse yada bir şekilde göndermez ise paranızı geri alıyorsunuz. Çünkü para ürüne onay verene kadar Gittigidiyorda duruyor. Ayrıca Gittigidiyor yenilikçi hizmet anlayışına sahip sürekli kendini geliştiriyor. Yakın zamanda Gittigidiyor kazananlar kulübü diye birşey çıkardı. Kazananlar kulübü yılda 500 lira ve üzeri alışveriş yapanlara ekstra özellikler, indirimler, avantajlar sağlayarak A sınıfı müşteriyi alıcı olan müşteriyi kendi elinde tutmak istiyor.
N11 de durum çok daha farklı n11 de sadece en ucuz ürünler satılıyor. Bunu bizim kendi görüşümüz ve tecrübeler sayesinde söylüyoruz. Daha alt sınıf müşteriler var alım gücü daha düşük müşteriler var daha ucuz ürün arayan müşteriler var. Oradan ciroda kârda net kazançta pek çıkmaz. Bizim amacımız en az uğraşla en çok geliri sağlamak ilk başta ek gelir daha sonra ciddi miktarlarda para kazanmak.

Konumuz; Gittigidiyor’da sıfır mı yoksa ikinci el ürün mü satmalıyım?
Herşeyden önce teknik olarak veya satış olarak ikisinin arasında hiç fark yok. Sadece sıfır ise sıfır ikinci el yani kullanılmış ile bir kutucuğu tıklayarak ürün girişi yaprak bunu seçebiliyorsunuz.
Sizlere tavsiyem ilk başta ikinci el ürün ile başlamak. Satmak üzere sıfır ürün bulmak biraz daha zahmetli ve zaman alıyor. Bunu ayrıntılı bir şekilde anlatacağız. Tahmin ettiğiniz gibi zor değil ama evde kullanmadığınız bir şeyleri satmak hem daha hızlı ve hemde çok daha çabuk paraya dönecektir. İlk başta az da olsa 50-100 lira arası bir kazanç elde edin o parayı elinizde tutun onun bir tadını alın para kazanabileceğinizi ilk önce kendinize ve çevrenize kanıtlayın. Daha sonra o 50 lira 100 lira olur, 100 lira 200 lira olur, 200 lira 500 lira olur, 500 lira 1000 lira olur. Zamanla artar sadece kısa sürede büyük para kazanmayı beklemeyin bu zaman ile artacak ilk başta ek gelir olacak. Evde neyi satabilirim diye sorabilirsiniz?
Şöyle bir etrafınıza bakın hepimiz bir sürü gereksiz ihtiyacımız olmadığı halde bir sürü eşyalar kıyafetler alıyoruz. Kullanmadıklarınızı bir kenara ayırın. Uzun süredir giymediğiniz bir kıyafet, aksesuar bir çanta, bir ayakkabı özellikle kitap, cd, oyun, playstation oyunu, pc oyunu ve şuan aklımıza gelmeyen bir sürü şeyi evinizde satılmak üzere çıkartabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken hususlar var sattığınız ürün iyi durumda olmalı tabiki kullanıldı ama hala düzgün bir şekilde kullanılabilir olmalı. Örnek vermek gerekirse ikinci el bi kitabınızı satmayı düşünüyorsanız cildi sağlam, sayfaları parçalanmamış olmalı yani sattığınız kişi eline aldığında düzgün bir şekilde kullanabilmeli. Bunu bir sürü insan yapıyor sizde yapabilirsiniz. Satmaz kimse almaz bunu niye alsınlar diye düşünmeyin içerde milyonlarca müşteri var. Sizin ihtiyacınız olmayan şey başkasının ihtiyacı başkasının ihtiyacı olmayan şey sizlerin ihtiyacınız olabilir. İkinci el alan sayısı hiçte az değil. Satmayı düşündüğünüz ürünleri muhakkak elden geçirip bir kutu koli yada bir dolabın içine biriktirin sattıktan sonra nerdeydi naptım? Acaba birine mi verdim? diye düşünmeden satışa koyduğunuz ürünlerin hepsini temizledikten düzelttikten sonra bir araya toplayın ilk satışların çok önemli olduğunu unutmayın ilk satışlarda yüksek puan alırsanız ilerleyen satışlarda çok daha başarılı olursunuz üst üste olumsuz puan alırsanız ilerde satış yapmanız nerdeyse nerdeyse imkansız hale gelir. Gittigidiyorda satış yaparken eğer puanınız yüksek ise yani satış yaptığınız ürün müşteriye gitti, müşteri eksiksiz aldım dedi ve o sırada da kendisine bir takım sorular soruluyor. Orda yüksek puanlar alırsanız fiyattan bağımsız olarak aynı ürünü veya benzer ürünleri satan kişilerin üstünde yer alıyorsunuz. Örneğin sizde Ahmet’te Ayşe’de gömlek satıyor. Ama sizin puanınız daha yüksek siz aynı gömleği 10 liraya satarken Ayşe 7, Ahmet ise 5 liraya satıyor. Ben gömlek diye aradığım zaman diğer iki kullanıcı sizden daha ucuz satmasına rağmen arama sonuçlarında sizin puanınız daha yüksek olduğu için siz yukarıda çıkıyorsunuz. Kimse aşağı inmediği için alışverişi sizden yapıyor. Google gibi düşünün Google’da arama yapıyorsunuz ilk sayfada ilk 3 teki ilk 5 teki sonuçlara tıklıyorsunuz diğer sayfalara hiç bakmıyoruz. Olduda aşağı inenler olsa bile daha ucuza bakanlar olsa bile insanlar puanı yüksek kişilerden alışveriş yapmayı tercih ediyorlar. Başarılı ve çok başarılı satıcılar var belli puanın üzerine çıkmışlar bunlar özellikle satışı çok kolay sonlandırıyorlar. Gittigidiyor üzerinde sadece ucuz diye insanlar sadece X yada Y satıcısından almıyor çünkü biliyorlar ki hizmette problem çıkabilir yada üründe problem çıkabilir o yüzden herkez puanı yüksek kişileri tercih ediyor. Bunun dışında herkezsin siparişi acil herkez en kısa sürede eline geçmesini istiyor. Puanı yüksek satıcılarda çok hızlı şekilde gönderim yapan ürününü çok hızlı şekilde müşteriye ulaştıran kişiler. Buda bilindiği için çabuk ve düzgün almak için herkez puanı yüksek kişileri tercih ediyor. Yani ikinci el ürün satarken ürününüzün çok iyi durumda temiz düzenli olmasına önem verin diye. Tabi ikinci el ürünler bir yere kadar. Evinizden ne kadar çıkartabilirsiniz 10-15-20 parça. İkinci el ürünlerde ise fiyatlandırmayı size bırakıyorum. Burda ilk satışlarda amaç satış adetinizi ve puanınızı artırmak burda fiyat koyarken mantıklı fiyat koyun ki ürünleriniz satılsın ve ilk kazancınızı elinize alın ilk puanlarınızı alın. Şöyle düşünün siz Gittigidiyordan alışveriş yapacaksanız, daha önce hiç satış yapmamış birinden mi alışveriş yaparsanız yoksa daha önce yüzlerce satış yapmış ve çok başarılı olan bir satıcıdan mı alışveriş yaparsınız. Tabiki çok satışı olan ve başarılı olan satıcıdan alıyor herkez. İlk başladığınız zaman orda 0 olarak görünüyor satış yaptıkça bu adet zaman içinde artacak.
Özet olarak söylemek gerekirse ikinci el ürün satarak başlamanızı tavsiye ediyorum. İkinci el ürünleri de ilk önce kendi evinizden ve gerekiyorsa yakın çevrenizden temin edebilirsiniz. Dikkat edin sattığınız ürünler çok iyi durumda ve temiz olsun. Yani müşteri aldığı zaman mutlu olsun bir takım eksiklikler defolar bulamasın ki ilk satışlarınız problemsiz ve yüksek puanla tamamlansın ve ilerleyen satışlarınıza yön göstersin. Baştan puanlarınız yüksek olursa daha sonradan satış yapmak daha kolay olur. Arama sonuçlarında daha yukarılarda çıkarsınız. İkinci el ürünler bittikten sonra elinizdeki daha sonra yavaş yavaş sıfır ürünlere geçip artık bunu bir iş haline gelecek.
İki tip abonelik satış yapma şekli var Gittigidiyor’da;
Bireysel ve mağaza olarak ikiye ayrılır. Benim tavsiyem ilk başta bireysel olarak başlamanız. Çünkü bireysel olarak başladığınızda herhangi bir masraf yok. Ancak ve ancak satış yaparsanız satışınızın üzerinden komisyon ödüyorsunuz bu komisyon genelde %10-15 civarında ve bireysel satışlarda komisyon haricinde hiçbir masraf yoktur. Satış yapmazsanız herhangi bir ödeme yapmıyorsunuz. Satış yaparsanız ordan komisyon ödüyorsunuz. Örnek vermek gerekirse 150 liralık bir satış yaparsanız %10 komisyonlu bir ürün ise 15 lirasını Gittigidiyor komisyon olarak keser. Bireysel aboneliğin dezavantajı bir yerden alışveriş yaparken kişiden alışveriş yapmak yerine mağazadan alışveriş yapmayı tercih ediyorlar. Genelde mağazalarda daha çok ürün var ve mağazalar belli bir ücret karşılığı aldığı için oradaki satıcılar genelde daha ciddi ve daha düzgün oluyor. Ama siz ilk başta bireysel olarak başlayın. Her yöntemde olduğu gibi Gittigidiyorda da ilk önce kazanacağız sonra harcayacağız ilk baştan büyük masraf yapmak yok. İlk başta test ediyoruz. Bize göre mi? Para kazanabiliyor muyuz? Para kazandıkça o sistem ne ise buradaki örnekte Gittigidiyoru geliştiriyoruz ve birtakım eklemeler yapıyoruz. Ama ilk önce parayı kazanıyoruz. Kazandıkça işimizi geliştiriyoruz. Bu anlamda bireysel olarak başlıyoruz. Peki bireyselin en büyük eksisi kurumsal görünmemenin haricinde bireyselde bir ürün listelediğiniz yani satışa koyduğunuz zaman sadece 10 gün satışta kalıyor. Ürününün silinmiyor ama tekrardan ürün bilgilerini girmenize gerek yok sadece tek tuşla tekrar yayınlayabiliyorsunuz. Bu 3-5 ürün için sorun değil ama ilerde 50-100-200 ürün sattığınız zaman bu problem oluyor. Ama başlangıç itibari ile ücretsiz olduğu için bireysel olarak başlayın.
Baktık satışlar iyi gidiyor satış adetleri, kazandığımız paralar artıyor o zaman mağaza aboneliğine geçebiliriz. Mağaza aboneliği hem daha ciddi duruyor hemde bir ürün girdiğiniz zaman tercihen 30 veya 60 gün yayında kalıyor bunu siz seçiyorsunuz. Mağazalar bu sayede daha ciddi duruyor. Mağazanın dezavantajı Gittigidiyor’da en ucuz mağaza aylık 50 lira yani hiç satış yapmasanız bile ayda 50 lira ödemeniz gerekiyor. Bu 50 liranın üzerine yine bireysel abonelikteki olduğu gibi komisyon ödüyorsunuz. Bu ücreti ödemezseniz mağazanız pasif duruma geliyor. Mağazanız silinmiyor ama bir dahaki 50 lirayı ödeyene kadar mağazanız satışta olmuyor müşterilerin önüne çıkmıyor.

Gittigidiyor’da aynı ürünü aynı şekilde aynı fiyattan satan bir sürü satıcı görüyorsunuz. Durum böyle olunca da satış oranı çok düşüyor. Bu neden kaynaklanıyor? Aşağı yukarı aynı toptancılardan popüler toptancılardan çok sattığını düşünülen ürünleri insanların almasından kaynaklanıyor. Örneğin yaz geldi portatif aspiratör çok satar. Aspiratörü X toptancısı satıyor. Hemen oradan ürünü alıyor. O x toptancısı zaten ürünün özellik ve resimlerini de veriyor size ve herkes bu özellikleri ve resimleri ile satışa koyuyor. Aynı aspiratör yüzlerce satıcıda satışta oluyor. Tabi ki satıcının verdiği resimleri herkes aynı şekilde kullanıyor. Fiyatı da aşağı-yukarı aynı şekilde kullanılıyor. Neredeyse birbirinin kopyası mağazalar oluyor. İşin müşteri tarafına dönelim. Ben aspiratör almaya karar versem sadece aspiratör satan bir yerden almayı tercih ederim, yoksa aspiratör de satan, televizyonda satan, pilde satan yada kalemde satan bir mağazadan mı? Her şeyi satan mağazadan almam çünkü o mağazanın stok yapmadığını biliyorum. Eğer oradan alırsam o kişi ürünün önce kendisine gelmesini bekleyecek daha da kötüsü kendisine gelmeden direk firmadan bana gönderilmesini sağlanacak buna dropshipping deniyor. Türkiye’de müşteriler çok sabırsız tabi ki haklı olarak ürünlerinin hemen ellerine geçmesini istiyor. Dropshipping bu anlamda müşteriyi memnun eden bir yöntem değil Türkiye’de.
Bir alanda uzmanlaşmış mağazaların etkisi daha fazla oluyor ve satış yapma imkanları daha fazla oluyor. Ben aspiratör alacağım zaman sadece aspiratör satan bir yere giriyorum orada çeşit sayısı da fazla oluyor. Her şeyi satan mağazada 1 yada 2 model olurken sadece aspiratör satan mağazada onlarca çeşit ürün olmakta ve fiyatlar daha isabetli belirlenmiştir. Yine herkesin sattığı ürünleri sizde satabilirsiniz ama fotoğrafları kendiniz çekerek listelemeniz lazım yani toptancının verdiği hazır fotoğrafları kullanmayın farklılaşın. Gittigidiyor’da fotoğraflar sizin vitrininizdir. Örneğin o portatif aspiratörü düşünelim avucunuzun içine koyup yada cetvelin yanına koyup öyle resmini çekin. İthalatçının verdiği standart resmi kullanmak yerine ürününün boyutunu özelliklerini daha iyi belirten resimler çekebilirsiniz. Fiyatlarda 1-2 kuruş olsa bile farklılaşın çünkü aspiratör almak isteyen biri 100-140 tane ürün karşısına geldiği zaman kişi bunu fiyata göre sıralıyor. Burada çok çok önemli bir nokta var otomatik olarak Gittigidiyor sıralamayı yaparken fiyatı göz önüne almıyor satıcının başarılı olmasını yukarı çıkma kriteri olarak kabul ediyor. Bizler manuel olarak sıraladığımız zaman fiyata göre de sırf ucuz diye almıyoruz emin olun tüm müşteriler bunu öğrendi hemen gidip puanına bakıyoruz. Satıcının başarılı veya çok başarılı rozeti varsa onu tercih ediyoruz. 1-2 lira için düşük puanlı satıcıdan alışveriş yapmıyoruz. Çünkü üründe problem çıkabilir, geç gelebilir bu anlamda puanı tama yakın satıcıları tercih ediyoruz ki ürünler en kısa sürede problemsiz bir şekilde elimize ulaşsın diye. Sizin burada rakiplerden birkaç kuruş ucuz olmanız otomatikte etki etmiyor ama müşteri ucuzdan pahalıya doğru sırala dediği zaman sizi daha yukarı çıkarır. İşin kolayına kaçıp resim ve açıklamaları hazır olarak kullanırsanız birbiri ile aynı satıcılar haline gelirsiniz. Onların arasından sıyrılmanız mümkün değil onlardan farklılaşmak için herkesin sattığı ürünleri herkesin sattığı fiyattan satmamak gerekiyor herkesin kullandığı resimleri kullanmamak gerekiyor. Açıklamaları da fabrikanın, ithalatçının yada firmanın verdiği birkaç cümle değil sizin oturup yazdığınız açıklama daha detaylı diye yada müşterinin kafasındaki bir soruyu cevapladınız diye insanların sizden satın alma olasılığı artar.
Tedarikçilerden alacağınız xml ürün bilgilerini ve hatta anlık olarak stok bilgilerini tutabileceğiniz bir uygulamanız olması lazım, 300 parça ürünün her birini gittigidiyor’a tek tek girmeniz ve stoklarınızı güncellemeniz haftalarınızı alabilir. Bu işi de en kolay yapabileceğiniz uygulama gittigidiyor entegrasyonu sağlayan HESAP CO uygulaması. Ücretsiz hesap oluşturarak 30 gün bütün özelliklerini test edebiliyorsunuz, 30 gün içerisinde zaten para kazanmaya başlıyorsunuz, 29 liradan başlayan ihtiyaca göre değişen paket ücretleri var, gayet uygun. Müşteriye faturayı e-fatura olarak otomatik göndereyim, bir de fatura kesme ve yazdırma işleriyle uğraşmayayım diyorsanız Hesap CO uygulaması bu konuda da size destek sağlıyor, otomatik toplu e-fatura kesip gödnerebiliyorsunuz ve şu an için e-fatura maliyeti sadece 16 kuruş. Herkese bol şanslar, boş kazançlar dileriz.
1 Comment
Gürhan guclu · 21 Mayıs 2020 at 23:37
Gittigidiyor dan dropshoping yapmak istesek nasıl bir yol izlememiz gerekiyor.bir reklem şirketi bu program için bedel istiyor güvenebilirmiyiz bana bir yol göstermemizi rica ediyorum